Sual: (Müjdeleyin, nefret ettirmeyin) hadisine rağmen, (İnkâr eder veya şu günahı işlerseniz, cehenneme gidersiniz) gibi âyet ve hadisler...
Yarın ahirette kâfirler, (Bize dünyada Allah’ın azabının olduğunu bildiren kimse olmadı) derlerse, ne cevap verilecek? Hâşâ Kur’an-ı kerimdeki azap âyetleri lüzumsuz mudur? Hiç kimseye duyurulmaması mı gerekir? Günah işleyenlerin cezalarının verileceğini bildiren hadis-i şerifleri gizlemek mi gerekir?
(Nefret ettirmeyin) hadis-i şerifini istismar eden, yani kötüye kullanan kimseler, ateist olup, kendilerine hümanist diyen dinsiz kimselerdir.
Allahü teâlânın azabı şiddetlidir. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur ve] kâfirler için çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13]
(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]
(Kullarıma haber ver ki, ben gafur-ur-rahim olduğum gibi, azabım da çok acı, çok şiddetlidir.) [Hicr 49–50]
Günah işleyenlerin cezalandırılacağını bildiren birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Zina ve faiz yaygınlaşan toplum, Allahü teâlânın azabını hak etmiş olur.) [Hâkim]
(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene lanet etti.) [İbni Mace]
(Livata yapan melundur.) [İ. Ahmed]
(Nefret ettirmeyin) demek, emr-i maruf ve nehyi münkeri terk edin, günahlara verilen cezaları açıklamayın demek değildir. Emr-i maruf yaparken, nefrete sebep olmayın, yumuşak olarak bildirin, samimiyetle ve şartlarına uygun olarak tevbe edenlerin affedileceğini de söyleyin demektir.
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bize gönderiniz. Sorularınız için dinimizislam2@gmail.com adresine mail gönderiniz.
BİZİM SAHİFE sitesi..