Page Nav

HIDE

Twitter

GRID_STYLE

Son yazılar:

latest

Camiler kiliseye mi dönüşüyor!

Koltuk değnekleriyle camiye gelen bir engelli vatandaşı görüyorum. Cami merdivenlerinden zorla çıkarak kendini içeriye zar-zor atıyor. Namaz...

Koltuk değnekleriyle camiye gelen bir engelli vatandaşı görüyorum. Cami merdivenlerinden zorla çıkarak kendini içeriye zar-zor atıyor. Namaz kılmak için oturacağı bir sandalye arıyor. Çok geçmeden cami kenarında dizilmiş sandalyelere gözü ilişiyor ve oraya yönelerek bir sandalye çekip oturuyor.

Bir yandan, engelli olmasına rağmen ibadet gayretine imrenip ona gıpta ile bakarken diğer yandan “bu camide ne kadar da çok sandalye varmış” diyorum. Camiye ve cemaate gelmek onlar için gerekli olmasa da (çünkü evlerinde kılmaya ruhsat var) keşke diyorum engelli kardeşlerimize çok daha rahat hareket edecekleri güzel mekanlar ve imkanlar sunulsa diye içimden temennilerde bulunuyorum.

Az ötede bastonunu ters çevirip halılara bastırarak gelen bir başka müslümanı görüyorum. Onun da gözü oturacağı sandalyeyi arıyor. Sonuçta aynı yerden bir sandalye de o çekerek duvar kenarında yerini alıyor. “İhtiyarlık bu, kolay değil!” diyorum ve cemaat sayısını artırdığı için yaşlı amcaya da minnetle bakıyorum. Onlar da olmasa camiler boş kalacak diyorum.

Gözüm orta yaşlı bir başka kişiye takılıyor. O da ne?! Normal yürüyen ve hiçbir şeyden destek almadan gelen bu kişinin de sandalyelerin bulunduğu tarafa doğru yöneldiğini görüyorum. Önce “galiba diyorum, engelli veya yaşlı bir müslümana yardım etmek istiyor!” diye düşünürken tahminim boşa çıkıyor. Bu kişinin de oradaki sandalyelerden birini altına çekerek güzelce oturduğunu şaşkınlıkla izliyorum.

Yarım yüzyılı çoktan devirmiş yaşımla maziye kısa bir yolculuk yapıyorum. Önceki yıllara göre çok fazla miktarda camilerde sandalye sayısının son zamanlarda hayli arttığını fark ediyorum. Hatta, camilerde sandalye, tabure, koltuk ve benzeri oturakların hiç mevcut olmadığı zamanları da düşünerek bugünleri görünce yarınlardan endişe edip “acaba, camilerimiz giderek kiliseye mi dönüşüyor?!” diyor, korku ve endişe arası bir düşünceye kapılıyorum!

Bu düşünceler beni Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ateşli tartışmalara götürüyor. Camileri modernleştirme adına mecliste yapılan konuşmalarda bazı mebusların “camilere kiliselerdeki gibi masa sandalye koyalım, müslümanlar ibadetlerini oturarak yapsınlar!” şeklinde teklifler sundukları dönem aklımıza geliyor. O dönemde şiddetle reddedilen bu teklifi acaba biz cami cemaati olarak kendi ellerimizle hayata geçirmenin adımlarını mı atıyoruz?...

Camilerde sandalye sayısı o kadar çok arttı ki, korkum bu gidişle cemaat safları sandalyelerle dolacak!... O sandalyelerin sahipleri de belli olduğu için yerinden kaldırılmayacak olan o sandalyeler, camilerin sedirleri gibi oturma mekanları haline gelecek!..

Oysa, ne engelliler ne de yaşlılar için dinen böyle bir uygulamaya hiç ihtiyaç yok! Hz.Peygamber efendimiz (sallahü aleyhi ve sellem) döneminde engelli yok muydu? Yaşlı mevcut değil miydi? Hem de fazlasıyla. Doğuştan engelliler, savaş mağdurları, gaziler, ihtiyarlar ve sakatlar için, ne asr-ı saadette nede sonraki halifeler ve mezhep imamları dönemlerinde böyle oturaklı bir uygulamaya gidilmemiştir!

Peki bu insanlar namazlarını nasıl kılacaklar? Bunun da cevabı fıkıh kitaplarında etraflıca verilmiştir. Ayakta durabilecek kadar gücü olanlar ayakta başlayarak, buna gücü yetmeyenler de yere çöküp oturduğu yerden güçleri nereye kadar yetiyorsa oraya kadar namaz rükünlerini yerine getirerek namaz kılacakları bütün ilmihal kitaplarında anltılır. İma (ki vücut ve baş eğerek yapılan hareketler) ile namaz kılmak bile mümkün olduğuna göre camilere sandalye koymaya, bunları çoğaltmaya gerek var mı?

Hele hele çarşıda pazarda rahatça dolaşıp camiye yürüyerek gelen bir müslümanın sandalyeye oturarak namaz kılması, kabul edilebilir bir durum olmasa gerek!

M. Emin Parlaktürk
parlakturk@yahoo.com 

4 yorum

  1. sizinle aynı fikirdeyim.birde camilerimizin aşırı derecede süslenip püslenmesinede karşıyım.

    YanıtlaSil
  2. elimden gelse camilerdeki tüm sandalyeleri yakarım

    YanıtlaSil
  3. bende sızlerle aynı fıkırdeyımm
    hatta bezen okadar abartıyorlarkı caminin bahçesıne barbuku bıle koymuşlar yanı

    YanıtlaSil
  4. Geçenlerde Çapa Tıp Fakültesine gitmiştim. Üst tarafında bir cami var. ismini hatırlayamayacağım. ikindi namazı için gittim. cemaatin çıkmasına yakın ben içeri girdim. arkada bir sıra ihtiyarlar oturmuş, imam da Kuran-ı Kerim okuyor. ben kapıyı açınca ihtiyarlarla gözgöze geldim. şaşırdım. hatta içimden imama sormak geldi. camiye ne zamandan beri seyirci alıyorsunuz diye. benim onların önünden geçmekten çekindiğimi düşünerek geçebileceğime dair işaretler yaptılar. ben de geçip namazımı kıldım. imam da ben namazı bitirinceye kadar çıkıp gitti. birşey demeye fırsat olmadı. Allahü teala sonumuzu hayır eylesin. cahil din adamları hem kendilerini hem de milleti ateşe atıyorlar. insanlar yaptıkları işin doğru olduğunu zannediyorlar maalesef. metrenin 100 cm olduğunu bilmeyen 90 cm diyene de kanar 110 cm diyene de. dini hakiki İslam alimlerinin doğru kitaplarından öğrenmek gerekiyor

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bize gönderiniz. Sorularınız için dinimizislam2@gmail.com adresine mail gönderiniz.
BİZİM SAHİFE sitesi..

Önizleme