Page Nav

HIDE

Twitter

GRID_STYLE

Son yazılar:

latest

Taklid zarureti

Sual:  Bazıları, ihtiyaç halinde başka bir mezhebi taklit etmeyi, mezhepten, hatta dinden çıkmak gibi kabul ediyorlar. Din kitapları mezhep ...

Sual: Bazıları, ihtiyaç halinde başka bir mezhebi taklit etmeyi, mezhepten, hatta dinden çıkmak gibi kabul ediyorlar. Din kitapları mezhep taklidi konusunda ne yazıyor? Mezhep taklidi zaruret midir, yoksa ihtiyaç mıdır?
CEVAP
Zaruret halinde taklid gerektiği gibi, ihtiyaç halinde de taklid gerekir.

Bir farzı yapmanın veya bir haramdan sakınmanın imkânsız veya meşakkatli, güç olması durumunda, önce kendi mezhebimizde çare aranır. Kendi mezhebimizde çare yoksa diğer üç mezhebe bakılır. Hangi mezhepte çare varsa, o iş için, o konuda o mezhep taklid edilir. Bu konuda muteber kitaplardaki bilgiler şöyledir:
Bir kimse, kendi mezhebine göre yapamadığı veya güçlükle yaptığı bir işi, o işin başka bir mezhepte yapılması kolaysa, o mezhebin şartlarına uyarak, o mezhebe göre yapması caizdir. 
(Redd-ül-muhtar, Mizan, Hadika, Berika)

Zaruret olsa da, olmasa da, harac [zorluk, sıkıntı] olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklid edilir. 
(Redd-ül-muhtar)

Zaruret olmasa da, bir ibadeti yapmakta güçlük olunca, bunu yapmak için, başka mezhebi taklid caizdir. 
(Mizan, F. Hayriye, F. Hadisiye, Mafüvat)

Tâbi olduğu mezhebe uyarak bir işi yaparken harac hâsıl olursa, bu iş, diğer üç mezhepten, harac bulunmayan birini taklid ederek yapılır. 
(İbni Emir Hac)

Bir Hanefi’nin kendi mezhebine göre yapamadığı bir işi yapabilmesi için, Şafii’yi taklid etmesinde bir mahzur yoktur. 
(Bahrürraık,Nehrülfaık)

Âlimlerimiz, zaruret olunca, Maliki’ye göre fetva verdi. Bir mesele Hanefi’de bildirilmemişse, Maliki taklid olunur
. (Redd-ül-muhtar)

Şafii âlimleri, kendi mezheplerinde yapılması güç olan şeylerin, Hanefi’ye göre yapılmasına fetva vermişlerdir. 
(Mektubat-ı Rabbani)

İkinci mezhebe göre de özrü olanın, üçüncü mezhebi taklid etmesi caizdir. 
(İ. Hümam)

Abdest ve gusülde, başka mezhebi taklid etmek için, o mezhebin o konudaki şartlarına da, mümkün olduğu kadar uymak gerekir. Sebepsiz uymazsa, taklid caiz olmaz. Kendi mezhebine uymayan işi yaptıktan sonra bile, taklid yapmak caiz olur. İmam-ı Ebu Yusuf’a, Cuma’yı kıldıktan sonra, abdest aldığı suyun necis olduğunu söylediler. O da,
(Şafii kardeşlerimize göre, guslümüz sahihtir) buyurdu. (Hadika)

Herkes, kendine kolay gelen, dilediği bir mezhebe uyabilir. İhtiyaç halinde, bir işini bir mezhebe, başka işini başka mezhebe göre yapabilir. Ancak bir işin hepsini, bir mezhebin o konudaki bütün şartlarına uyarak yapması gerekir. 
(Redd-ül-Muhtar)

Bir işi bir mezhebe göre yaparken, bu mezhebin, bu işin sahih olması için koyduğu şartlardan, yapılabilmesi mümkün olanların hepsini yapması gerekir. Bunlardan biri yapılmazsa, bu iş sahih olmaz.
(Hulasat-üt-tahkik)

Bir işi bir mezhebe göre yaparken, başka bir mezhebi de taklid etmek gerekiyorsa, iki mezhepte de batıl olacak bir şey yapmamak şarttır. Mesela abdestte, Şafii mezhebini taklid ederek uzuvlarını ovmayan kimse, kadına eli dokununca, Maliki’ye göre abdest bozulmaz diyerek namaz kılsa, bu namazı batıl olur; çünkü kadına dokunduğu için Şafii’ye göre, uzuvlarını ovmadığı için de Maliki’ye göre abdesti sahih değildir.
 (Tahrir)

Bir iş için, başka mezhep taklid edildiği zaman, o mezhebin bu iş için koyduğu şartların hepsine uymak gerekir. Bu şartlardan biri eksikse, ibadet sahih olmaz; çünkü meşakkat olunca, mezheplerin kolaylıklarını yapmak, zaruret olmadıkça, ancak bütün şartları yerine getirmekle caiz olur. 
(Mizan-ül-kübra)

İsmail Nablüsi hazretleri buyuruyor ki:
İhtiyaç olunca, başka mezhebi taklid ederek işini yapabilir; fakat bu iş için, o mezhepte olan şartların hepsini, uyabildiği kadar yerine getirmesi gerekir. 
(İkd-ül-ferid)

Dünyalığa, şehvetine kavuşmak için, başka mezhebi taklid caiz değildir.
(Ukud-üd-dürriyye)

Muhammed Bağdadi hazretleri buyurdu ki:
Başka mezhebi taklid etmek için üç şart vardır:
1– Kendi mezhebine göre başladığı bir işi, başka mezhebe uyarak tamamlayamaz. Mesela, Şafii’nin şartlarına uymadan, sadece Hanefi’ye göre aldığı abdestle, Şafii’ye göre namaz kılamaz.
2– Taklid ettiği iki mezhep de bu işe, batıl dememeli. Bir Şafii, (Şafii’de abdest uzuvlarını ovmak farz değil, Maliki’de de kadına dokunmak abdesti bozmaz) diyerek, yabancı kadına dokunarak ve uzuvlarını ovmadan aldığı abdestle namaz kılarsa, bu iki mezhebe göre de namazı sahih olmaz; çünkü yabancı kadına dokunmak, Şafii’de abdesti bozar. Ovmak ise Maliki’de farzdır.
3– Mezheplerin kolaylıklarını toplamak caiz değildir. Mesela, Hanefi’de velisiz veya Maliki’de şahitsiz yapılan nikâh sahihtir; ama hem velisiz, hem de şahitsiz olan bir nikâh sahih olmaz. (Taklid risalesi)

Taklidin zaruret olduğu durumlara örnek:
1– 
Şafii’ye göre zekâtın, Kur’an-ı kerimde bildirilen sekiz sınıfın her sınıfına verilmesi gerekir. Bunlardan, müellefe-i kulub sınıfı [ve zekât toplayan memur sınıfıyla, kölelikten kurtarılacak borçlu sınıfı] bugün yoktur. Bunları bulup zekât vermek imkânsız olduğu için, Şafiilerin bu sınıflardan sadece birine verebilmek için, Hanefi’yi taklid etmeleri gerekir. (Mekt. Rabbani 3/22)
2–
 Hacda kadınlara dokunarak, abdestinin bozulma ihtimali olan Şafiilerin, Hanefi veya Maliki’yi taklid etmesi gerekir. Zaten tatbikat da böyledir.
3–
 Şafii’de sütkardeş olmak için, ayrı ayrı 5 kere, doya doya emmek gerekir. 1–2 kere emen bir Hanefi, (Şafii’de sütkardeş olmaz) diye, sütkardeşiyle evlenemez. Ancak, evlendikten sonra sütkardeş oldukları meydana çıkmışsa, o zaman, bir yuvanın yıkılmaması için, Şafii taklid edilebilir.

Taklidinin caiz olduğu durumlara örnek:
1– 
Üç talakla boşanan kadın, başka bir erkekle evlenip, o erkek de, bunu boşamadıkça, eski kocasıyla evlenemez. Böyle bir durumda, ilk nikâhları Şafii’ye uygun yapılmamışsa, Şafii mezhebi taklid edilerek, Şafii’ye uygun nikâh yapmaları caiz olur. (Redd-ül-muhtar)
2–
 Şafii’de, fitre için, buğdayın veya diğer maddelerin kıymeti kadar altın, gümüş vermek caiz değildir. Hanefi taklid edilerek, buğday yerine, değeri kadar altın veya gümüş vermek caizdir. (Şemseddin-i Remli fetvası)
3– 
Hanefi’de lavman, orucu bozar. Ancak şiddetli kabızlık çeken, Maliki’yi taklid ederek, oruçluyken lavman yaptırırsa, oruca devam edebilir; çünkü Maliki’de lavman orucu bozmaz. (Mizan-ül-kübra)
4– 
Hanefi’de, ödünç verirken ödeme tarihi belirlemek caiz değildir. Ödeme tarihi koyabilmek için, Maliki’yi taklid etmek caiz olur. (Eşbah)
5– Şafii’de, ölü için iskat yapılmaz. Hanefi taklid edilerek iskat yapılabilir. (Neful-enam)
6– 
Şafii’de, oruca imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır. Uyumak, unutmak gibi herhangi bir sebeple bunu yapamayan bir Şafii, orucunu kurtarmak için, (Bu orucumu Hanefi mezhebine uyarak tutuyorum)derse, oruç sahih olur.
7- Bir işi yapmakta harac olursa, zayıf kavle uyulur. Buna uymakta da harac olursa, başka mezhep taklid ederek yapılır. (İbni Abidin, Hadika)

Hiç yorum yok

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bize gönderiniz. Sorularınız için dinimizislam2@gmail.com adresine mail gönderiniz.
BİZİM SAHİFE sitesi..

Önizleme