Sual: (Namaz, oruç gibi bazı ibadetleri yapmayıp yerine fakire para verilmesi, mesela kurban kesmeyip yerine depremzedelere yardım yapılması...
CEVAP
İbadet yerine para vermek, dini içten yıkmak isteyen reformcuların dînî yıkma planlarından biridir. Herkes fakirlere istediği kadar yardım yapabilir, o ayrıdır. Ama bin koçun parası, bir fakire verilse, vacib bir kurbanın sevabına kavuşulamaz; vacib terk edildiği için günah da olur. Üstelik dinimizin emrini beğenmeyip değiştirildiği için suçlu duruma da düşülür. Aklımıza uygun gelse de, gelmese de, dinimizin emrine uymamız şarttır.
Şimdiki sarıklar
Sual: (Şimdiki imamların başlarına giydiği sarıklar, taylasansız olduğu için bid’attır. Sünnet olan, sarığın ucunu iki omuz arasına sarkıtmaktır) deniyor. Taylasansız olan yani ucu omuzlara sarkmayan sarıklar bid’at midir?
CEVAP
Hayır, bid’at değildir. Peygamber efendimiz sarıksız, sadece takke de kullanmıştır, sarığın ucunu sarkıtmadan da kullandığı olmuştur. Bu yüzden şimdiki sarıklara bid’at dememeli. İmam-ı Rabbânî hazretleri gibi Silsile-i aliyye büyükleri, ucu sarkan sarıklar kullandığı için, taylasanlı sarık tercih ediliyor. Bu tip sarıkları kullanmak, ötekilerin bid’at olduğunu göstermez.
Vitirde aynı sûreleri okumak
Sual: Vitir namazında Asr, Kevser ve İhlâs’ı devamlı okumak mekruh olur mu?
CEVAP
Vacib olan Vitir namazı, sûre okuma yönünden nâfile gibidir. Yani nâfilelerde olduğu gibi, vitirde de hep, Asr, Kevser ve İhlas sûrelerini okumak mekruh olmaz. Nâfile namazların aynı rekâtlarında aynı sûreleri okumak mekruh değildir.
Cünüpken ölmek
Sual: (Cünüpken ölen kâfir olarak ölür) deniyor. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Hayır, öyle bir şey yoktur. Eshab-ı kiramdan Hanzala hazretleri, gusletmeye vakit bulamadığı için, Uhud Savaşı'nda cünüp olarak şehit olmuş, onu melekler yıkamıştı. Bunun için (Gasîl-ül-melâike) ismi ile şereflenmişti. Meleklerin yıkadığı, guslettirdiği zat demektir.
Sonsuz Cehennem kâfir içindir
Sual: Günahı sevabından çok olan her mümin, günahlarının cezasını Cehennemde çekmeyecek midir?
CEVAP
Affa veya şefaate kavuşursa, ceza çekmeden doğru cennete gider. Günah denilince, genelde içki içmek, yalan söylemek gibi dinimizin emirlerine uymamak anlaşılırsa da, şirke, küfre de günah denir. Bu konuda bir âyet-i kerime meali:
(Allahü teâlâ, şirki asla affetmez, fakat şirkten başka olan [bütün] günahları dilerse affeder.) [Nisa 48]
Küfür olmayan günah hakkında bir âyet-i kerime meali:
(De ki, “Ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Çünkü Allah, elbette bütün günahları affeder.”) [Zümer 53]
Günah, bazen de küfür anlamına gelir. İki âyet-i kerime meali:
(Kötülüğü, günahları, kendilerini çepeçevre kuşatanlar, cehennemliktir, orada ebedî kalırlar.) [Bekara 81]
(Ona, “Allah’tan sakın” denince, gururu kendisine günah işletir, artık ona Cehennem yetişir.) [Bekara 206]
İmam-ı Rabbânî hazretleri, Cehennem azabının günahlara değil, küfre karşılık olduğunu, küfür bulaşığı olan günahlar için de cehennemde azap çekileceğini bildirmektedir. (M. 266)
Öncelikli iş
İşi öne alıp da, namazını aksatma!
Namaza öncelik ver, dini dünyaya satma!
Hiç yorum yok
Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bize gönderiniz. Sorularınız için dinimizislam2@gmail.com adresine mail gönderiniz.
BİZİM SAHİFE sitesi..