Page Nav

HIDE

Twitter

GRID_STYLE

Son yazılar:

latest

Hangi malların zekâtının verilmesi gerekir?

Sual: Hangi malların zekâtının verilmesi gerekir? Dinen zengin olmak ne demektir? Nisap miktarı malı olmak nedir? Cevap: Tam mülk olan malı...

Hangi malların zekâtının verilmesi gerekir?

Sual: Hangi malların zekâtının verilmesi gerekir? Dinen zengin olmak ne demektir? Nisap miktarı malı olmak nedir?

Cevap: Tam mülk olan malın zekâtını ve uşrunu vermek farzdır. Kullanılması caiz ve mümkün olan mala (Tam mülk) denir. Dört türlü zekât malı vardır:

1- Altın ile gümüş.

2- Ticaret için satın alınan her türlü eşya.

3- Kırda ve çayırda otlayan dört ayaklı hayvanlar.

4- Toprak mahsulleri, yani uşur.

Ebû Hanîfe “rahime-hullahü teâlâ” buyuruyor ki:

Yağmur veya nehir ile sulanıp yerden çıkan ekinin, meyvanın ve sebzenin ve balın miktarı ne kadar olursa olsun, mahsulü alır almaz, satarak onda birini fakirlere vermek farzdır. Buna (uşur) denir. Uşrunu vermeden yemek haramdır.

Altın ve gümüşün ve ticaret eşyasının zekâtını vermek için, nisap miktarı olmaları lâzımdır. (Nisap) zenginlik ile fakirlik arasındaki sınır demektir. Nisap miktarı, altın için yirmi miskaldir. Gümüş için ikiyüz dirhemdir. İhtiyaç eşyasından başka, nisap miktarı her cins malı olana (Zengin) denir. Bu kadar malı olmayana (Fakir) denir. Altın para ve eşya ve kadın ziynetlerinin ve diş üzerindeki altın kaplamaların ve her cins ticaret eşyasının ağırlıklarının toplamı yirmi miskal olursa, gümüş eşyanın ise, ikiyüz dirhem olursa ve bundan sonra bir hicri sene, yani Arabi sene elde kalırsa, o zaman ağırlıklarının kırkta biri ayrılıp Kur’ân-ı kerimde bildirilen sekiz sınıf insandan birine veya birkaçına verilecektir. Buna (Zekât) denir. Bir miskal, dörtondasekiz [4,8] gram olur. Yirmi miskal, doksanaltı [96] gram oluyor. Doksanaltı gram altını olan, bir Arabi sene sonra, ikibuçuk [2,5] gram altını, zekât niyeti ile ayırıp, istediği zaman, istediği fakire verecektir. (İslâm Ahlâkı s. 534)

***

Sual: Her sene fıtra kaçtan olacak diye beklenmektedir. Bu konuda İslamiyetin bildirdiği belli bir ölçü yok mudur?

Cevap: Fıtra miktarları her sene değişmez. İslamiyetin bildirdiği ölçü; buğday ve undan 1.750 gram, arpa, kuru üzüm ve hurmadan kişi başına 3.500 gramdır. Her sene bu ölçüye göre verilir. Hanefî mezhebinde, buğday, arpa ve un bol olduğu zamanlarda bunların kıymetini altın veya gümüş olarak vermek daha iyidir. Kıtlık zamanında bunların kendilerini vermek daha sevaptır.

Şâfii, Mâliki ve Hanbeli mezheblerinde, bir günlük yiyeceği olanın fıtra vermesi farzdır ve buğdaydan, arpadan da, hep bir sâ' vermek lazımdır. Şâfii mezhebinde bir sâ', 1.680 gramdır.

Sadaka-i fıtr az olduğu için, gümüş olarak verilir. Cevherede; “Sadaka-i fıtır verirken, arpa, buğday yerine kıymetleri de verilebilir” deniyor. Dürr-ül-muhtârda; “Kıymet olarak altın ve gümüş verilir” denmektedir.

Bu sebeple, fıtrayı, çoğunluğun sözüne uyarak, altın veya gümüş olarak vermelidir. Bunları vermek güç olursa, başka maldan veya kağıt para vermeyip, 1.750 gram buğday veya un, 3.500 gram arpa, kuru üzüm yahut hurma vermelidir. Mâliki'de ve Hanbeli'de hurma vermek, Şâfii'de buğday vermek, Hanefi'de kıymeti çok olanı vermek efdaldir.

Fıtra miktarları, buğday, un, arpa, kuru üzüm ve hurma fiyatlarına göre üç liradan üç yüz liraya kadar çıkabilir. Herkes kendi durumuna göre, buğday, un, arpa, kuru üzüm ve hurmadan birini, bildirilen miktarda bizzat kendisini veya kıymetini altın, gümüş olarak verebilir.

***

Sual: Vücuttaki yaraya konan katı veya sıvı ilaçlar, orucu bozar mı?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Merâkıl-felâh şerhinde deniyor ki:

“Başta ve gövdedeki yaraya konulan ilacın, sıvı olsun, katı olsun, beyne ve hazım, sindirim yoluna gittiği bilinirse, oruç bozulur. İçeri gittiği iyi bilinmezse, ilaç sıvı ise, İmam-ı a'zam bozulur dedi. İki imam ise, içeri gittiği iyi bilinmeyince bozulmaz dedi. İçeri sızdığı iyi bilinmeyen ilaç katı ise, üç imam da, bozulmaz dedi.”

Bundan anlaşılıyor ki, sızdığı iyi bilinen ilaç, katı da olsa, sıvı da olsa, üç imam da orucu bozar, buyurmuştur. Koldan, bacaktan, her yerden deri altına, adaleye iğne ile yapılan aşı, ilaç enjeksiyonlarının orucu bozacağı, buradan anlaşılmaktadır.

Hiç yorum yok

Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bize gönderiniz. Sorularınız için dinimizislam2@gmail.com adresine mail gönderiniz.
BİZİM SAHİFE sitesi..

Önizleme